“Boşa mı yazıyorum, havaya mı yazıyorum,” kuşkusu duymadan yazmayı sürdürüyorum. Hep o çıkan beyaz köpükler var ya kaleme sarıldıkça onlar geliyor gözlerimin önüne.
Küçük bir tek beyaz köpüğü, otun yeşilliğinde yaşatmaya çalıştığımda vicdanımı rahatlatıyor ve inanın insanlık gereği yerine getirdiğimden huzur duyuyorum. Çünkü amacım şu meşhur deniz yıldızı hikayesi.
Yaşamın acımasız ve negatif kumsalı o kadar fazla denizyıldızıyla dolu ki insanın hepsine yetişmesi olanaksız. Maddi ve manevi gücü oranında her insan bir denizyıldızınızı kıyıdan alıp denize fırlatabilse yeter. Kaçınız denizyıldızı fırlattı sulara? Yaşattığınız denizyıldızlarını izlediniz mi?”