Masallar uyanmak içindir,” diyor Taşmaka. Kaplumbağaların en bilgesi ve kabuğunun içinde kocaman bir dünya gizli. Düşlerin izini sürüyor, şekerden tatlı rüyalar görüyor, devleri yeniyor, dünyayı yok etmek isteyenleri alt ediyor. Bu gizemli kaplumbağa hakkında bilinmesi gerekenler bu kadar mı? Hiç sanmam. O, küçük bir çocuğun kahramanı, sırdaşı, arkadaşı, yoldaşı. Bir kayası var ve herkesten daha zengin. Bir gün Afrika’da bir gün kutuplarda… Aradığınızda bulamazsanız not bırakın, belki de gitmiştir yıldızlara. Masallar unuttuğumuz çağların gerçeklerine açılan kapı ve anahtar Taşmaka’da. Öyleyse uyandıralım düş diye gördüğümüz gerçeği. Kulak verelim Taşmaka’nın sözlerine ve arayalım kendimizi masalların içinde! “Sürekli arkana bakmak ve durmadan kaçmak kadar ağır bir yük olabilir mi küçüğüm? Hem Ay Kağan çalınanları geri verseydi Yula ile Abike’nin masalı başlar mıydı? Taşmaka sözünü bitirdiğinde çocuk, penceresinden içeri sızan ay ışığı altındaki samanyoluna tutunup düşler ülkesine yolculuğa çıktı