“İnsan hem olduğu yeri sevip hem de niye gitmek ister?”
“Çünkü gençsin ve görmek, tanımak, istiyorsun.”
Bir süre bakışlarını ufuk çizgisine dikti Kubilay Bey. “Hayat...” dedi sonra. “İnsan gençken merak ediyor. Kocaman bir dünya var ve onu bilmek istiyor.”
“Aslında biraz da korkuyorum,” dedi Bahar.
“Korkun, orada seni nelerin beklediğini bilmemenden. Ama çekiciliği de buradan gelir zaten.”
“O zaman...”
“O zaman gitmeli!” dedi Kubilay Bey, işaretparmağıyla denizi göstererek. “Gitmezsen aklın hep orada olur.”
Usulca akan zamanın, hayata karışmadığı bir kıyı kasabası. Kaçmış, saklanmış, vazgeçmiş, kabullenmiş insanlar. Bir gençler telaşlıydı, bir de kuşlar. Bahar’a gelen mesaj, sakin suları dalgalandırdı. Yaşamın peşinden koşarken elini kim tutacaktı?
Ödüllü şair ve yazar Çiğdem Sezer, göç etmiş bir ailenin ekseninde, günümüz Türkiye’sine odaklanıyor. İncelikli şiir dilini romanlarına taşıyan yazar, genç kalplere ve hayallere özenle dokunuyor. Hayatlarına yön vermeye çalışan dört gencin yaşadıklarını, umutlarını, karşılaştıkları sorunları dillendiren roman, cesareti ve her şeye rağmen devam etmeyi anımsatıyor.