Aşıya direnç olgusu, on sekizinci yüzyıl Osmanlı İstanbul’unda çiçek hastalığıyla mücadelede uygulanan ve daha sonra Avrupa’ya, hatta Amerika’ya taşınan aşılama yöntemleri kadar eskidir. Ama yakın geçmişte ABD’de boğmaca, İngiltere’de ise kızamık bileşenleri hakkında ortaya atılan iddialar, aşı karşıtlığının süreğen, kapsamlı ve durmadan güçlenen bir dalgaya evrilmesinde rol oynadılar. Aslında iddiaların sahipleri ortaya somut ve gerçek deliller koyamadılar—üstüne üstlük bilimsel araştırmalar, çocuk aşılarının iddia edilen gelişimsel sorun ve engellere yol açtığına dair tutarlı bulgulara hiç ulaşamadı. Fakat çocuk aşılarının pek çok gelişimsel ve bilişsel bozukluğa (hatta felce, kalp krizine, kısırlığa) yol açtığı fikri yalnızca yaygınlaşarak değil, gittikçe kapsamlı hale de gelerek yaşamayı sürdürüyor—televizyon şahsiyetleri onu popüler hale getiriyor; gerçekte tartışmalı bile olmayan konularda “iki tarafa” da söz hakkı tanıdığını iddia eden köşe yazarları onu meşru bir tartışma konusu gibi ele alıyor. Dahası, bu aşı hasarı “gerçeğinin” kamu sağlığı yetkilileri tarafından da bilindiği ama gizlendiği veya başka hesaplar nedeniyle el altından bilfiil desteklendiği söyleniyor.
Mnookin Panik Virüsü’nde ebeveynlerle, kamu sağlığı yetkilileriyle, bilim insanlarıyla ve aşı karşıtlarıyla yaptığı görüşmeleri bilimsel kuram ve müspet bulgularla irdeleyip çocuk aşısının ne yaptığını, ne yapmadığını ve ne yapamayacağını çözümlerken, kötü bilim ve mantıksal yanılgılar gibi “dürüst hataların” yanında pek de dürüst veya iyi niyetli olmayan kimi amaç ve oluşumlara da ışık tutuyor. Ama hepsinin ötesinde, çok daha temel bir soruya yanıt arıyor: Gerçeğin ne olduğunu nasıl bilebiliriz? Ona nasıl ulaşabiliriz? Panik Virüsü, akılcı düşüncenin hüküm alanında irdelemede bulunan, sürükleyici ve bazen yürek burkan bir tıbbi detektiflik hikayesi—aynı zamanda da korkunun akla, duygunun mantığa üstün geldiği halde neler olduğunu anlatan çağdaş bir ibret öyküsü.
Seth Mnookin bize Michael Crichtonvari bir kurgu dışı anlatı sunuyor—başını alıp gitmiş bir “akıl dışılık” salgınına dair ince ince araştırılmış, sürükleyici ve rahatsız edici bir anlatı. Bu seferki isteri otizmden çıktı; bir sonraki panik virüsü çok daha tehlikeli olabilir. —Jonathan Mahler, The Challenge ve Gentlemen, the Bronx Is Burning yazarı
Bu önemli kitap çocuğu olan, kamu sağlığını umursayan ve yirmi birinci yüzyıldaki… tartışmalarla ilgilenen herkesçe okunmalı. Hem müthiş hem korkutucu bir eylem çağrısı. —Jonah Lehrer, Karar Anı yazarı
Panik Virüsü, ailelerin bilime güvenemez hale gelmesine yol açmış tuhaf olayları ince bir zekâ ve espri anlayışıyla irdeliyor… Bilimin son derece net olduğu bir konuda her şeyin nasıl bu kadar kontrolden çıktığını okurken şaşkınlıkla kafanızı kaşıyıp duracaksınız. —Alison Singer, Otizm Bilim Vakfı Başkanı
Tebrikler Seth Mnookin, hakikati ortaya çıkardığın için; yalanın, yarı gerçeğin ve kişisel çıkarın korkuyla birleştiği hallerde neler yaşandığına dair bu incelikli ve ikna edici kitabı yazdığın için. —Laurie Garrett, Pulitzer Ödülü sahibi, Betrayal of Trust yazarı
Seth Mnookin, olabildiğince yalın bir dille aşı tartışmalarının neden ve nasıl ortaya çıktığını açıklığa kavuşturuyor. Aynı zamanda makul okurlara bilimin aşıyı desteklediğini anlatıyor. Aşılar gerçekten de temiz içme suyundan bu yana uygulamaya geçirilmiş en etkili halk sağlığı önlemidir. —Prof. Dr. Judith Palfrey, Harvard Tıp Fakültesi Pediatri Profesörü, Child Health in America yazarı