George Darrow ile Anna Leath gençken birbirine âşıktır. Yıllar geçip ikisi de kendine yeni bir hayat kurduğunda bile aralarındaki bağ kopmaz. Darrow Londra’da yaşayan bir diplomatken, Anna bir asilin karısıdır. İlişkilerine devam etmek isteyen Darrow, Anna’nın beklemesi gerektiğini söylediği telgrafıyla Paris’te kalakalır. Hayal kırıklığı yaşadığı bugünlerde Sophy ile tanışır. Hizmet ettiği ailenin yanından ayrılan bu genç kız, kendine yeni bir hayat kurmak, tiyatro oyuncusu olmak hevesindedir. Darrow, hem Anna’nın kendisine yaşattığı mutsuzluğu unutmak hem de yoksullukla geçmiş hayatına üzüldüğü Sophy’ye güzel bir gün yaşatmak için birlikte gezme planları yapar. Hatta bazı küçük oyunlarla bu süreyi uzatır. Birlikte geçirdikleri günlerde, romantik bir ilişki yaşarlar. Darrow bir süre sonra Fransa’daki Anna’nın şatosuna gittiğinde, Anna artık duldur ve evlilik planı yaparlar. Anna; küçük kızı Effie, üvey oğlu Owen, ölen eşinin annesi Madam Chantelle ve Darrow ile bir aile olma yolunda ilerlerken, şatoya Effie’nin mürebbiyesi gelir. Owen’ın âşık olup evlenmek istediği bu kadın Darrow’un çok yakından tanıdığı biridir: Sophy.