Yana yana, düşe kalka, kör topal yuvarlanıp gidiyoruz hayatın içinde. Elimizde ateşten bir top olmuş "ilişkiler"... Yandıkça topu yanımızdakine fırlatıyoruz. Saygının yitirildiği diyarlara aşk ve sevda köyü kurmaya çalışıyoruz. Kendi hakikatimize körleşiyoruz, kalbimize batan dikenlere nasırlaşıyor, almadan vermenin, vermeden almanın karanlığında uçuruma doğru ilerliyoruz. İlişkilerimiz üzerine kurulan hayatlarımızda suçluluk duygusu, acizlik, eksiklik, yetersizlik, değersizlik, kibir, kanaatsizlik, öfke, kin, gurur, kıskançlık ve daha nice zehirli duygu kol geziyor. "Aşk aşk" diye aşka eziyet ediyor, aşkın itibarını yerle bir ediyoruz. Küllerinden yeniden doğmuş, yaşamını insanı anlamaya, incelemeye, insan da derinleşmeye adamış bir yazar olan Pınar Boylu Gogulan, "ilişkiler sanatını" önümüze seriyor. Yalnız değil elbette; ona Lacivert, Mor, Siyah ve Lâl eşlik ediyor. Hepsi de Ask-ı Hakikat’e davet ediyor bizi. Uzak olduğunu sanmayın; dibimizde, yanı basımızda duruyor, üstelik adresi belli: Araz Mahallesi. Huzur Sokak. Vicdan Lokantası...