Suç ve Ceza’nın ülke genelinde sağladığı büyük başarı üzerine yayınevi Dostoyevski’yle 25 günde bir roman yazmak üzere tuhaf bir anlaşma yapar. Buna göre Dostoyevski 25 gün içerisinde yazacağı bir romanı yayınevine teslim etmezse yazacağı diğer kitaplardan telif hakkı talep edemeyecektir. İşte bu sancılı 25 günün verimidir Kumarbaz romanı. Kitabın ehemmiyetli bir yanı da Dostoyevski’nin de gençliğinde aynı romanının kahramanı Aleksey İvanoviç gibi kumar bağımlılığı problemi yaşamış olmasıdır. Bu yönüyle otobiyografik bir roman olduğunu söyleyebileceğimiz Kumarbaz için yazarın hacimli bir biyografisini kaleme alan Joseph Frank şunları söylemektedir: “Kumarbaz’ın basit bir biyografi olarak okunmaması gerekir ama Dostoyevski’nin kendi kumar bağımlılığını kendi kendisine karşı nasıl akladığıyla ilgili bir fikir edinmemize de izin verir. Bu açıdan bakınca bu yapıt hem kendini mahkûm etme hem de bir savunma olarak görülebilir.”