Yüzük kimdeyse Süleyman O’dur.” Kahramanımızın babası Kudüs’te kazı çalışmaları yapan bir arkeologtur. Bir gün kazı çalışması sırasında bir yüzük ve eski bir kitap bulur. Kitabı okuyan ve yüzüğü alan arkeolog gizemli bir şekilde ölür. Yüzük ve eski kitap öğrenci yurdunda kalan oğluna kalır. Kahramanımız, babasından miras kalan bu yüzük ve kitabın gizeminden habersizdir. Bir gün yurtta hırsızlıkla suçlanır. Gece yarısı yurdu terk eden kahramanımız o gece için yurdun arka bahçesinde bulunan kütüphaneye gizlice sığınır. Kendisine yapılan haksızlığı sindiremeyen kahramanımız öfkesinden ve çaresizlikten ağladığında gözyaşı yüzüğün üstüne düşer. Gizemli olan bu yüzük, bütün sırları ve koruyucusuyla birlikte kahramanımızın kaderini değiştirir. Yüzük Hz. Süleyman’ın Kayıp yüzüğüdür. Kitapta ise yüzüğün sırrı anlatılmaktadır. Kahramanımız ve üç arkadaşı yüzüğü korumak zorundadır. Ancak yüzüğün peşinde olan başkaları da vardır. Bunların başında ise Hz. Süleyman’ın da baş düşmanı olan Azazel’dir. Azazel ise baş edilmesi zor ve acımasız bir şeytandır. Bu kitabı okuduktan sonra, “KAYIP MÜHÜR” kitabını okumanızı öneririz.