Kalanşo Çiçekleri; sevdiklerinin son nefesiyle ilk nefesini almaktır...Gözlerini yetimhanede açıp koca bir milletin evladı olmaktır... Savaşın ortasında silahtan önce kalem tutmaktır... Seni öldürmek için üzerine atılan bombaların boş kapsülünde bir çiçek yaşatmaktır. Kalanşo çiçekleri; aşktır...
Kurşunların arasında koşarken sevdiğinin elini bırakmamaktır. En çokta özlemdir, vatanın, babanın,kardeşin, yarin... Eliza akmakta olan yaşlarını tekrar temizleyerek meraklı ve sakin bir sesle, “Kimsin sen? “ “ Az önce dediniz ya, bir katilim...” Eliza başını iki yana sallayarak;
“Yalan söylüyorsun.”
“Yalan mı? Beni tanıyan herkes aldığım canların üst üste koyulduğunda göğe ulaşacağını bilir.” “
Doğduğumdan beri bir katilin kızıyım. Masum bir insanın lanetini taşıyan bir çift gözü her yerde tanırım. Ancak senin gözlerinde bu laneti göremiyorum.” Tüm bunlar yaşanırken bütün dünya izledi, kardeş kabul ettiklerimiz un ve battaniye göndermekle yetindi. Oysa ki bizi öldüren açlık değil, sessizlikti.