Hıristiyanların Tanrı’nın oğlu ve Tanrı, Müslümanların ise büyük bir peygamber olarak inandıkları, dolayısıyla dünya nüfusunun yarısının kabul ettiği Hz. İsa’nın Hıristiyanlar arasında bile önemli tartışmalara yol açan kimliği, kişiliği ve mucizelerle dolu dünya hayatına dair başta kutsal metinler olmak üzere apokrifal literatür ve diğer kaynakların verdikleri bilgileri, Hz. İsa’dan sonra Hıristiyanlığın gerçek mimarı diye takdim edilen Pavlus ve Hz. İsa’nın mesajının Pavlus’çu yorum ile aldığı şekli, temel kaynaklardan hareketle bilimsel bir şekilde değerlendirerek yapılmış önemli bir çalışma. - Prof. Dr. Ömer Faruk Harman / İbn Haldun Üniversitesi
Bu kitapta, Hıristiyanlıkla ilgili ilk dönem kaynaklara, apokrif İncillere ve yaygın olarak okunan dört İncil’e gidilerek Hz. İsa’nın kimliği büyük bir ustalıkla ele alınıp sorgulanıyor. Özellikle Hz. İsa’nın ölümünden sonra onun cemaatinin lideri olan Yakup’un unutturulan öneminin farkına bu kitapla vardım ve heyecanlandım. Ayrıca, bugünkü Hıristiyanlığın kurucusu Pavlus’a getirilen farklı bakış açısından etkilendim. Burada varılan sonuçlar Hıristiyanlık açısından olduğu gibi İslam açısından ve dinler tarihi alanı açısından büyük önem taşıyor. - Prof. Dr. Caner Taslaman / Yıldız Teknik Üniversitesi
Zafer Duygu, bu çalışmasında hem Hıristiyanlık tarihi ile ilgili hakimiyetini hem de son derece başarılı analiz yeteneğini ortaya koyuyor. Ayrıca okuyucuyu, bambaşka bir Pavlus’la tanıştırıyor. Alana yönelik orijinal ve her açıdan ikna edici bir çalışma. - Dr. Emre Dorman / Acıbadem Üniversitesi
Bu kitap çalışmasında; İsa’nın veya havarilerin “Hıristiyanlık” isminde bir din kurmadıkları ve hiçbir zaman böyle bir amaç taşımadıkları öne sürülmektedir. Bunun da ötesinde, Hıristiyanlığın ve geleneksel kilisenin İsa’ya ve havarilere ait öğretileri çok büyük bir oranda temsil etmediği (dolaylı olarak) iddia edilmektedir. Bu doğrultuda Hıristiyanlığın gerçek kurucusu olan Pavlus’a alışılmışın dışında, çok farklı bir pencereden bakılmaktadır. İsa’nın ölümünden sonra İsa cemaatini 60’lı yıllara kadar yöneten kardeşi Yakup’un ve “orijinal” havarilerin Pavlus’u hiçbir zaman hiçbir iddiası yönünden kabul etmedikleri anlatılmaktadır. Pavlus’un İsa’ya ait öğretilerin içeriğini ve yönünü gayet bilinçli bir şekilde ve belirli amaçlarla değiştirdiği söylenmektedir. Bütün bu görüşler Hıristiyanlığın bilinen en eski metinlerinden hareketle (ve konuya ilişkin modern araştırmalardan da yardım alınarak) savunulmaktadır.
Bu amaçla; geleneksel kilisenin İsa’ya ve Hıristiyanlığın kuruluşuna ilişkin teogoni ve eskatoloji bağlamıyla “mit” olan kabulleri sorgulanmakta ve bu kabulleri ihtiva eden birtakım metinler çürütülmektedir.