“Dışımdan kendi kendime konuşursam deli, içimden konuşursam belki de “Bir şey biliyor ki susuyor” deyip akıllı bileceklerdi beni. Ben, kendi kendime yaptığım konuşmalarımı yazarsam ne derler diye çok düşündüm. Gönlümdekileri, gece uykumu bölen düşünceleri, yolda aklıma gelenleri, kendi kendime sorduğum ama cevaplarını bulamadığım sorularımı buraya dökmeye çalıştım” diyor
Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz. Ve ekliyor:
“Hayalleri olmadan, insan ne işe yarar? En fakir insan, bir şeyi olmayan değil hayalleri olmayandır.” diyen düşünürleri hatırlıyorum. Hayallerimi, yani yılkıya saldığım atları geri çağırmayı istiyorum. O atlar gibi, hayalleri de kendi başlarına dağlarda, bayırlarda ölmeye terk etmemeli. Benim bahçemde yaşayıp vakti gelince ölmeli. Ama geri çağırsam da dönmüyor hepsi yılkıdan. “Vakit geçti.” diyor kimisi. “Artık kalan ömrün beni gerçekleştirmeye yetmez.” diyor. Kimisi de “Köprünün altından çok sular aktı. Vakit artık o hayallerin vakti değil, dünya değişti.” diye cevap veriyor.