Anadolu, sevginin ve hoşgörünün ılgıt ılgıt estiği güzel yurt… Toprakları bereketli, insanı iyimser ve sevecen vatan… Daha kaç kitaba ilham olacak kim bilir? Hem eskiden hem de yeniden… Yüzyıllık bir günlükten yola çıkıyor Fırtınanın Günahı. Kadim bir devletin hastalıkla, yoklukla, acıyla, savaşla ve ne yazık ki yıkımla imtihan olduğu yılları anlatıyor. Anne babasını asrın sillesiyle yitirmiş bir Ermeni kızı, mert ve iyi kalpli bir Türk’e âşık olursa bu aşkın sonu nasıl biter? Ayrılıkla mı kavuşmayla mı? Melenya; kin tutmamayı, aynı topraklarda yaşayan kardeş toplumların birbirlerini sevmek zorunda oldukları gerçeğini Ömer Ağa’nın güven veren bakışlarında yakalamıştı. Adil ve merhametli bir milletin bütün erdemleri fertlerinin iyi, doğru ve güzel davranışlarıyla somut hale gelmez mi? Fırtınanın Günahı’nda okur, geçmişe ve bugüne dair ipuçları bulabilecek.