“EN KUSURSUZ CİNAYET ÇARESİZ BİRİNE SIRT ÇEVİRMEKLE İŞLENİR.” Halktan gelen tüm itirazlara rağmen ülkenin en güzel arazileri du¨nyanın en hızlı bu¨yu¨yen şirketlerinden biri olan KRAYONİK’e satılmıştı. Ne kendisini ağaçlara zincirleyen aktivistler ne de ruhunu henüz şeytana satmamış siyasetçiler 10 futbol sahası bu¨yu¨klu¨ğu¨nde du¨nyanın en bu¨yu¨k yeraltı deposunun kurulmasını engelleyebildi. Yerin u¨stu¨nde, İstanbul’un en bu¨yu¨k gökdelenine sahip olan KRAYONİK, artık yerin altına da hâkim olmak istiyordu. KRAYONİK, zamanı durdurup kendini geleceğe aktarmak isteyen “zengin zu¨ppelerin” hayallerini gerçekleştirme aracı olduğu kadar, dermansız hastalıklarla boğuşan insanların da son sığınağıydı. En azından parası yetenlerin... Fakat umudu zamanın sırtına yükleyenler, yıllar sonra hiç beklemedikleri bir sonla karşı karşıya kalacaklarından bihaberdi: Belki de zaman her şeyin ilacı değildi.