“Akşamın gelişini içimin ezilmesinden anlardım...” Ferit Edgü’nün, “Ben onun kişiliğini resimde bulduğuna ve kendisini resimde başarıyla ifade ettiğine inanan biriyim. Oysa okuduklarım, nasıl söyleyeyim, sanki resimlerine bir eklemeydi” diye değerlendirdiği Cardonlar’da, mimar-ressam Cihat Burak’ın 1940-1976 yılları arasında kaleme aldığı öyküler bir araya geliyor. Cihat Burak’ın resimlerindeki fantastik dünyadan çıkıp sokakların, hayatların damarlarına yerleşen Cardonlar, geldikleri yeraltının havasını “delice bir neş’e içinde cızık cızık bağırarak” konaklara, nar ağaçlı bahçelere, meyhanelere taşıyorlar. Cihat Burak’ın zengin evreninden benzersiz öyküler.
Cardonlar eski zamanlarda yaşamış insanların mirasçıları gibi! Onlar ortadan kalktıkça bıraktıkları mallarına, ortada kalan geniş divanhâneli köşklere, yalılara, konaklara kim sahip çıkacak onlar olmasa?.. Üç oda bir hol nesli anlar mı sekiz metroya on beş metroluk sofradan?.. Onlar konaklarının yerine kendilerine birer yahut ikişer daire verilen betebe kaplı apartmanlar yapılması için yaşıyorlar, cardonları düşünen kim kaldı ki!..