Bu çalışma, makaleler halinde yayımlandığı yıllardan bugüne bir çığ gibi büyüdü. Çay taşı gibi güzelleşip biçimlendi. Öyle değinmeler, öyle tespitler, öyle anışlar okuyacaksınız ki size bildik, yaşandık gelecek. Ama ayrıntılar içinde şaşkınlıklar da yaşayacaksınız. Çünkü anlatılanların çoğu bugün yok artık, anlatanlar da öyle...
Her gerçek şehrin kuruluşuyla, tarihiyle, tarihi eserleriyle, insanıyla, inanç tarihiyle, tabiatı ve bunun en belirgin ögesi olan iklimiyle, ürettiği değerleriyle yaşayan bir organizma olduğunu unutmamak gerektiğini bu kitap vesilesiyle bir kez daha dile getirmek yerinde olacaktır.
İşte Beşik Eşik Keşik’le satırlara dökülen, fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirilen, kadınlara has önsezi ve beceriklilikle derlenip toparlanan böyle bir şehir ve çevre monografisidir. Sayfalarında, satırlarında her insanın gerçekleştiremeyeceği bütünlükte, olağanüstü bir gayretin, uzun hayat ve meslek tecrübelerinin, yaradılışın sırrında vücut bulmuş bir vukuf sahibi olmanın her şeyden önemlisi sınırsız bir tecessûsün izlerini de okuyacaksınız.
Gerçek şehirler, parayla, görünüş ve gösterişle değil böyle insanlarla ve böyle eserlerle “gerçek şehir” olurlar…